3 Nisan 2020 Cuma

Hikâyemden notlar #6 ya da karantina günlerinde hayat


  • Yeni bir hikâyemden notlar yazısını da bu günlerde yazmak varmış; malum salgın sebebiyle hayatlarımızın kısıtlanıp kendimizi evlere kapattığımız günler. Ne yazık ki tüm dünya ile beraber ülkemizde de görülmeye başlayan koronavirüs (Covid-19) bir anda hepimizin hayatını alt üst etti. Çin'de başlayan salgın buralara kadar ulaşmaz diye düşünürken kısa sürede İtalya'da görülüp sonrasında tüm dünyaya ve mart itibariyle de ülkemize ulaştı. Hepimiz yaşananlara hâlâ inanamazken, bir taraftan da bir bilim-kurgu filminin içinde yer alıyormuşuz hissiyle yaşıyoruz. Şu anda hepimizin önceliği sağlığımızı koruyup, hastalığın yayılmasını önlemek adına evde kalmak. Yaşadığımız yüzyılda özellikle hızın, teknolojinin, seyahatin her birimizin hayatlarına bir şekilde etki ettiği bir dönemde "evde kal" telkini ne kadar da manidar. Her geçen gün aldığımız ölüm ve artan vaka haberleri de üzüntüyle beraber "yarın nasıl olacak acaba?" endişesini getiriyor. Elimizden gelen tek şey ise tedbir almak, uyarıları dikkate almak ve takdiri Yaradan'a bırakmak...
  • Bu süreci hepimiz bir şekilde atlatmaya çalışıyoruz. Alınan tedbirler ve buna bağlı olarak değişen günlük hayatlarımız söz konusu. Bu süreçte başta doktorlar, sağlık çalışanları, kamu hizmetinde çalışanlar, işçiler ve birçok emekçi insan her gün belki de daha fazla mesaiyle çalışmaya devam ediyor ki Rabbim onlara güç-kuvvet versin. Öyle bir tablo ki şu aşamada en önemli olan sağlık kısmını atlatsak da sonrasında özellikle ekonomik anlamda büyük kırılmalar bizi bekliyor. 
  • Hepimiz bu günleri farklı yöntemlerle geçirmeye çalışırken ben de kendi payıma düşenlerden, bu sürecin hikâyesinden bahsedeceğim biraz. Yaklaşık iki haftadır evden çalışıyorum ve bu sürede zaruri sebeplerle üç kez çıktım dışarı. Açıkçası evde vakit geçirmek zaten sevdiğim ve keyif aldığım bir durum. Belki de yaşanan süreç, var olan olumsuz atmosfer ve gelen acı haberler dışında beni çok bunaltmadı. Çünkü evde yapılacak birçok şey var aslında. Hatta günün çok hızlı geçtiği ve gün içinde yapmak isteyip de yetiştiremediklerim bile oluyor. Evden çalışma kısmı günün çoğunu alıyor ama kalan zamana da birçok şey sığabiliyor aslında. Hatta öncesinde zamansızlıktan ertelenen şeyleri teker teker halletmek baya keyif veriyor.

Limonlu suyundan ıhlamura, doğal olan ne varsa dadandık..