23 Ağustos 2017 Çarşamba

Huzura kaçış 


Bu yazıda sizlere bir adet "şehirden kaçış" hikayesi anlatacağım, hani şu her fani "şehirli"nin 3-4 günlük tatilde kendini iyi hissettiği ama daimi bir kaçışı bir türlü beceremediği türden..

Efendim, yoğun bir dönemin ardından özellikle sosyal medyada tatil postlarının deniz-derya olduğu bir dönemde biz de biraz kaçalım istedik; öyle çok uzaklara değil bildiğiniz yakınlara ama huzurlu, sessiz, bir bakıma "emekli tatili" olayına kaçtık :)

Çocukluğumda arkadaşların yaz tatili anılarından duyduğum Altınoluk'a gitmek için yola çıktık. Yarısı deniz, yarısı kara yolu derken pek yorucu olmayan bir yolculuk sonrası hedefe vardık. Altınoluk hiç aklımda olmayan bir yerken bir arkadaşımın (zevkine özellikle doğa sevgisine güvendiğim) paylaşımıyla özellikle de yine kendisinden gördüğüm "Kaz Dağları'na çıkmak" fikriyle rotamız oldu. İyi ki de oldu lakin cânım Ege Denizi, zeytin ağaçları ve sessiz-sakin sahiliyle bu kısa süre bizim için resmen bir "huzura kaçış" durumu oldu.

Tatilin özeti..

Şükür vesilesi