29 Kasım 2018 Perşembe

Bir zamanlar Endülüs'te


"Bir zamanlar ....." kalıbını bir şekilde kullanmak istiyordum ki gittiğime en çok mutlu olduğum, geçen sene bu zamanların en güzel gezisine nasip oldu. Bu uzun yazıda çokça Endülüs güzellemesi bulacaksınız dostlar, baştan söyleyeyim de bir yanlışlık olmasın ;) Bir de ne yazarsam yazayım, hangi fotoğrafı eklersem ekleyeyim hep bir eksiklik olacakmış hissi. Bir şeyi çok sevmek böyle hassaslaşmayı gerektiriyorsa demek ki..

Karşı tepeden ElHamra'ya bakmak.. 

21 Kasım 2018 Çarşamba


Hikayemden notlar #4


  • Sevgili Umut'un "bir takım şeylere çok sinirlenmiş yazar"ı gibi başlayacağım çünkü son günlerin bende meydana getirdiği hisler bu yönde ne yazık ki. Arkadaş, herkes ne çok şey biliyor, hele de şu sosyal medyada özellikle Twitter'da. Her gün yeni bir saçmalık, yeni saçma bir gündem. Millet, "biri bir şey yazsa da ben de hemen atlayıp ağzının payını versem" modunda. Noluyor size yahu, derdiniz nedir, herkeste "başkasına had bildirme" tribi ya da her konuda fikir beyan etmesi şartmış, o konuşmazsa insanlar bilinçlenemezmiş gibi bir havalar. Her insanın değerli ve biricik olduğuna inanırım özünde ama son günlerde insanların bu hallerini gördükçe cidden sinirleniyorum. Hani ne kadar uzak durmaya da çalışsan bir yerlerde görüyor ya da bir yerlerden duyuyoruz bu olayları. "Kendi gündemi olan insanlar" gibi bir tanım okumuştum sosyal medyada, çok hoşuma gitmişti. Bu aralar hepimizin buna ihtiyacı var sanırım, biraz kabuğumuza çekilmeye, biraz sakinleşmeye, her şeye atlamamaya.
  • Umut demişken, Naber'in yeni sayısı da son zamanların neşelerinden. Malum kağıt fiyatlarının artması nedeniyle sayfaları azaltılmış sayı, en azından derginin daha sık çıkabileceği ihtimalini veriyor ama bakalım, meraktayız. Bu sayının yine en güzel tarafı tabii ki Umut'un yazıları. Hele aşağıda yer alan "Yuro'nun Yuro olduğu yıllardı" pek manidar ve yine ciğer okuyan türden.