Evet, antikadır hayat!
İlk yazı hep zordur. Aslında en zoru ilk cümledir, nasıl başlayacağını
bilemezsin çünkü. Basit ve kısa olması iş görür belki de.
Neyse efendim, neden mi buradayım?
Ahkâm kesmek için. Evet, naçizane istediğim her konuda ahkâm
kesmek istiyorum. ‘Ahkâm kesmek’ fiilini olumlama çabası belki de. Burada bir ‘ahkâm
işleri’ kurar, başına da ben geçerim. Bu ahir ömürde kendime bu kadar bir
kıyağım olsun.
Neden mi ‘antika hayat’?
Bu belki de başka bir yazının konusu olabilir ama özet
geçmek gerekirse Kasımpaşa’da bir antika dükkanının önünden geçerken o vitrinin
çağrıştırdığı bir kalıp bu benim için. Hani bir an için bulunduğun yer ve
zamandan bağımsız olarak başka bir yer ve zamanda hissedersin ya kendini, bende
de öyle bir etki yaptı sanırım bu dükkan. Belki de sevdiğim her şeyde bir ‘antikalık’
olduğundan çekmişti beni bu denli.
Kısa deyip sözümü yememek adına burada kesiyor ve bu sayfada
neler olacağını ben de heyecanla bekliyorum.
Not: İlk çayın ve ilk yazının günahı yoktur, bence ;)
Şairin de dediği gibi:
YanıtlaSilÇay içiyorsanız bitmemiş bir şeyler vardır.
Devamını bekliyoruz karpuz çekirdeği.
Nasıl güzelsin, teşekkürler :)
SilGüzel bir giriş merak uyandırırmiş ve öyle de oldu. Devamını bekliyoruz Gülbeşeker :)
YanıtlaSilMerakınızı celbettiyse ne mutlu:)
Sil