15 Eylül 2016 Perşembe

Evet, antikadır hayat!


İlk yazı hep zordur. Aslında en zoru ilk cümledir, nasıl başlayacağını bilemezsin çünkü. Basit ve kısa olması iş görür belki de.

Neden mi buradayım?

Ahkâm kesmek için. Evet, naçizane istediğim her konuda ahkâm kesmek istiyorum. "Ahkâm kesmek" fiilini olumlama çabası belki de. Burada bir ‘ahkâm işleri’ kurar, başına da ben geçerim. Bu ahir ömürde kendime bu kadar bir kıyağım olsun.

Neden "antika hayat"?

Bu belki de başka bir yazının konusu olabilir ama özet geçmek gerekirse Kasımpaşa’da bir antika dükkanının önünden geçerken o vitrinin çağrıştırdığı bir kalıp bu benim için. Hani bir an için bulunduğun yer ve zamandan bağımsız olarak başka bir yer ve zamanda hissedersin ya kendini, bende de öyle bir etki yaptı sanırım bu dükkan. Belki de sevdiğim her şeyde bir "antikalık" olduğundan çekmişti beni bu denli.

Malum antika dükkanı

Kısa deyip sözümü yememek adına burada kesiyor ve bu sayfada neler olacağını ben de heyecanla bekliyorum.  

Not: İlk çayın ve ilk yazının günahı yoktur, bence ;) 


4 yorum:

  1. Şairin de dediği gibi:
    Çay içiyorsanız bitmemiş bir şeyler vardır.
    Devamını bekliyoruz karpuz çekirdeği.

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir giriş merak uyandırırmiş ve öyle de oldu. Devamını bekliyoruz Gülbeşeker :)

    YanıtlaSil

Esrarlı bir şehir: Napoli

Uzun zaman sonraki bu gezi yazısında Ocak ayında gittiğim, tadı damakta kalan bir Napoli güzellemesi gelecek. Aslında gezinin başı, iş dolay...